5.Sınıf Bir Ülke Bir Bayrak Ders Özeti (Sosyal Bilgiler)

Nedirkibu.com
Nedirkibu.com da öğrencilerin online olarak internetten dersler hakkında bilgi alabilmeleri bazı konuları sayfalarımızda detaylı bir şekilde yayınlıyoruz. Ders notları kategorisinden sayfamızda paylaşılan ders özetlerine ulaşabilirsiniz.

5.Sınıf Bir Ülke Bir Bayrak Ders Özeti (Sosyal Bilgiler)
5.Sınıf Bir Ülke Bir Bayrak Ders Özeti (Sosyal Bilgiler)   



 SOSYAL BİLGİLER

7. ÜNİTE   : BİR ÜLKE BİR BAYRAK

TOPLUMSAL YAŞAM VE YASALAR
Yeryüzünde birbirinden farklı pek çok toplum bulunur. Her toplumda da toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar vardır. Eğer bu toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar olmasaydı toplumda bir düzen oluşmazdı. Herkes kendi isteği gibi davranırdı. Başkalarını düşünmez, kendi çıkarları için çalışırdı. İnsanlar birbirlerine zarar verirdi. Toplumsal yaşam çekilmez bir hâl alırdı.
Toplum yaşamını düzenleyen yasalar insanlar arasındaki ilişkileri de düzenler. Aile bireyleri olan ilişkilerimiz, çalışma yaşamındaki ilişkilerimiz ve çalışma biçimimiz, okuldaki ilişkilerimiz hep bu yasalara göre düzenlenir.
Toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar yazısız ve yazılı kurallar olmak üzere ikiye ayrılır.

1. YAZISIZ KURALLAR:
Örfler, âdetler, gelenek ve görenekler, görgü kuralları, ahlak kuralları yazısız yasalardır. Bu kurallar toplum içindeki davranışlarımızı düzenleyen saygı ve sevgiyi temel alan kurallardır. Bu yasalar, kişilerin davranışlarını iyi-kötü, doğru- yanlış, olumlu-olumsuz olarak değerlendirirler. Bunlara uymayan kişiler toplum tarafından ayıplanır, kınanır. Onlarla kimse arkadaşlık etmez, konuşmak istemez. Bu kişiler yalnız kalır.

Bu kurallara uymayan kişiye devlet ceza vermez. Ancak bu kişilere toplum hoş gözle bakmaz, ayıplar ve dışlar.

Yazısız kurallar;
  Toplum içinde kendiliğinden doğar.   Davranış biçimleri ile nesilden nesle geçer ve süreklilik kazanır.   Toplumdan topluma değişiklikler gösterebilir.
Yazısız kurallardan bazıları şunlardır:
& Kendi haklarımızı korumak ve başkalarının haklarına saygılı olmak.
& Komşularımızla iyi geçinmek.
& Sokakta, otobüste yüksek sesle konuşmamak.
& Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek.
& Hoşgörülü ve alçakgönüllü olmak.
& Toplu taşıma araçlarında hastalara, yaşlılara, engellilere yer vermek.
& İnsanları güler yüzle karşılamak, selamlamak ve gönül kazanmak.
& Otobüse ve trene binerken, sinema ve tiyatroya girerken sıraya girmek.
& Başkalarının düşüncelerine saygı göstermek.

Örf ve Adet:
Toplumun bireylerden beklediği davranışlardır. Örf ve âdetler toplumun saygı duyulmasını istediği değerlerden oluşur.

Gelenek:
Bir toplumda, bir toplulukta saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan alış­kanlıklar, bilgi, töre ve davranışlaragelenek denir.

Görenek:
En sade tanımıyla bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı olan görenek, öteki sosyal alışkanlık gibi gerekli ve uygun görülenleri kapsar. Ama bunların mutlaka yerine getirilmesini istemez. Göreneğin örfe, âdet, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır.

Ahlâk:
Toplumun iyi ve doğru kabul edilen davranışları yapmak kötü ve yanlış kabul edilen davranışları yapmamaktır.

2. YAZILI KURALLAR:
Toplum hayatını düzenleyen yazılı hukuk kurallarıdır. Bunlar anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik adlarını alırlar. Bu hukuk kuralları, hem bireylerin birbirleriyle hem de devletle olan ilişkilerini düzenler. Bunlar toplumdaki bireylerin uyması zorunlu olan kurallardır. Hiç kimse yasaların düzenlediği bu kurallara uymama hakkına sahip değildir.
Anayasa,kanun,tüzük,yönetmelik yazılı kurallardandır.
Hukuk kuralları herkes için geçerli olan genel kurallardır. Kişilere göre farklı uygulanmaz.
Yazılı kuralları devlet koyar. Yurttaşlar bu kurallara uymak zorundadırlar. Uymayanlar devlet tarafından belirlenen suç özelliğine göre cezalandırılırlar.
Yazılı kuralları genel ve özel kurallara olmak üzere iki kısımda ele alabiliriz:

Genel Kurallar:
Toplumu oluşturan tüm bireylerin uyması gereken kurallardır. Hırsızlık yapmamak, başkalarının haklarını ihmal etmemek, başkalarının canına ve malına zarar vermemek, askerlik yapmak, vergi vermek gibi.

Özel Kurallar:
Kişinin içinde bulunduğu toplumun yaşayışını düzenleyen özel kurallardır. Okula giden bir öğrencinin okulda uyması gereken özel kurallar gibi.
Yazılı hukuk kurallarının başındaanayasa ve yasalar gelmektedir.


ANAYASA:
Yazılı kuralların en önemlisi anayasadır.
Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten, vatandaşların temel haklarını tespit eden yazılı belgedir.

Anayasa devletin temel kanunudur. Bu bakımdan yasa, tüzük ve yönetmeliklerden önce gelir. Hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz. Anayasa devletin temel niteliklerini tanımlar ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini belirtir.

Yasa ise, devletin yasama organı tarafından anayasaya uygun olarak hazırlanmış, herkesin uymak zorunda olduğu yaptırıma bağlı kurallardır.

Anayasanın Özellikleri:
& Kısa ve öz olarak hazırlanmıştır. 177 maddesi vardır. Yaklaşık 180 sayfadır.
& Bütün konuların özüdür. Kanunlar anayasaya uygun olarak hazırlanır.
& Millet ya da milletin seçtiği temsilciler tarafından hazırlanıp kabul edilir.
& Vatandaşların temel hak ve görevlerini belirtir.
& Devletin nasıl yönetileceğini gösterir.
 & Egemenliğin kim tarafından ve nasıl kullanılacağını açıklar.
Toplumun ihtiyaçları ve şartlar zamanla değiştiğinden dolayı anayasalarda da değişiklikler yapılabilir.

1921'DEN GÜNÜMÜZE ANAYASALARIMIZ:

1921 ANAYASASI ( TEŞKİLAT-I ESASİYE'Sİ)
^ Cumhuriyetin ilanından önce Kurtuluş Savaşı devam ederken kabul edilen bir anayasadır. 
^ Ayrıntılı olmayan kısa bir anayasa olup hak ve özgürlüklere yer vermemiştir.^ Yasama, yürütme ve yargı güçleri TBMM'de toplanmıştır. (Güçler birliği) ^ Milli egemenlik ilkesinin kabul edildiği ilk anayasadır.
^ Türk tarihinin en kısa süreli anayasasıdır.^ TBMM Başkanı aynı zamanda Devlet Başkanı'dır. 
^ İlk ve tek yumuşak (kolay değiştirilebilir) anayasadır.
^ Kuvvetler birliği ilkesini benimsemiştir. 
^ Hükümet, seçtiği vekiller tarafından yönetilir. 
^ Seçimler iki yılda bir yapılır.
Hangi ilin başkent olacağına karar verilmemiştir.

1924 ANAYASASI:
 ^ Cumhuriyet döneminin ilk anayasasıdır.
 ^ 36 yıl yürürlükte kaldığı için en uzun süreli anayasamızdır.
^ 1937 yılında Atatürk ilkeleri bu anayasaya girmiştir.
^ En uzun süreli anayasadır.
^ En çok değişiklik yapılan anayasadır.
^ Kişi hak ve özgürlükler tanınır.
^ Sosyal haklara yer verilmez
^ Devletin yönetim şekli cumhuriyettir.
^ Devletin dini İslam, başkenti Ankara ve dili Türkçe'dir.
^ Devletin başkenti, rejimi ve bayrağı değiştirilemez.
^ Yasama ve Yürütme yetkileri meclise aittir.
 ^ Yargı, bağımsız mahkemelerce yürütülür.
^ Seçimler dört yılda bir yapılır.
Not: Devletin dini İslam'dır maddesi 1928 yılında anayasadan çıkarıldı.

1961 ANAYASASI:
^ Temel insan hak ve özgürlüklerine en fazla yer veren anayasamızdır. Bu nedenle en özgürlükçü anayasamızdır.
^ Yasama, yürütme ve yargıorganları (güçleri) birbirinden tamamen ayrılmıştır. Böylece "Güçler Ayrılığı" kesinleşmiştir.
^ Devletin "sosyal devlet"özelliği öne çıkartılmıştır.

1982 ANAYASASI:
^ Bugün kullandığımız anayasamızdır.
^ 1961 Anayasası'nın getirmiş olduğu özgürlüklerde kısıtlamaya gitmiştir.
^ İnsanların demokrasi bilinci geliştikçe, toplumsal ihtiyaçlara göre günümüze kadar birçok değişiklikler yapılmıştır. 1982'de kısıtlanan hak ve özgürlüklerin kapsamı giderek genişletilmiştir.
Anayasamızın değiştirilemeyecek maddeleri:

Devletin şekli
Madde-1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Cumhuriyetin nitelikleri (özellikleri) Madde-2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, mili dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde-3: Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara'dır.
Değiştirilemeyecek hükümler: Madde-4:Anayasamızın 1'inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2'inci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklifi verilemez.
Yasaların İnsanlar İçin Önemi:
Yasalar toplum hayatının barışını, huzurunu ve güvenliğini sağlamak için hazırlayıp uygulanır. Yasalar sayesinde herkes nasıl davranacağını, hak ve ödevlerinin neler olduğunu bilir. Bu sayede belirsizlikler ortadan kalkar.
Yasalar insanların yaşamını ve sağlığını da korur. Örneğin kapalı yerlerde sigara içmeyi yasaklayan yasa, oradaki insanları sigaranın verdiği zararlardan korur.
İnsanlar yasalara uymamaları durumunda toplumdaki huzur ve güven ortamı bozulur. Bu durumda toplumda kargaşa yaşanır. Devlet buna sebep olanları cezalandırır.
Bir yasanın yapılmış olması o yasanın sorunları çözeceği anlamına gelmez. Yasanın uygulanması ve ilgililerin bu yasaya uyması durumunda yasa amacına ulaşmış olur.

CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel görevleri vardır. Devletin bu temel görevlerini yerine getirmesi için üç temel organ oluşturmuştur. Bunlara yasama, yürütme ve yargıorganlarıdır.

Yasama Organı:
"Yasama" kanun yapma demektir. Anayasamızda yasama görevi Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) verilmiştir.
TBMM millet tarafından seçilen 550 milletvekilinden oluşur. Milletvekili seçimleri 5 yılda bir yapılır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görev ve Yetkileri:
Ø       Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak.
Ø       Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek.
Ø       Para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek.
Ø       Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak.
Ø       Genel ve özel af ilânına karar vermek

Yürütme Organı:
Yürütme, kanunlara uygun bir şekilde ülkenin yönetilmesi demektir. Anayasamıza göre yürütme görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna aittir. Bakanlar Kurulunun başkanı başbakandır. Cumhurbaşkanı:
Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder.
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir. Görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. TBMM üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi için yirmi milletvekilinin yazılı teklifi gerekir.

Cumhurbaşkanının Görevlerinden Bazıları Şunlardır:
Ø       Kanunları yayınlamak, 
Ø       Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri göndermek veya Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak, 
Ø       Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek. 
Ø       Milletler arası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
Ø       Genelkurmay Başkanını atamak, 
Ø       TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek.
Ø       Yükseköğretim kurulu üyeleri ile üniversite rektörlerini seçmek,
Ø       Yüksek yargı organlarının üyelerinin bir kısmını ya da tamamını seçmek.

Bakanlar Kurulu:
Bakanlar Kurulu, başbakan ve bakanlardan kurulur.

Başbakan:
Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından (genellikle seçimlerde en çok oyu almış siyasi partinin genel başkanı) atanır. Bakanlar Kuruluna başkanlık eder. Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar:

Bakanlıklar:
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır.
Her bakan, başbakana karşı sorumlu olup ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden sorumludur.
NOT: Bakan olabilmek için milletvekili olma şartı olmamasına rağmen, başbakan olabilmek için milletvekili olma şartı vardır.

Yargı Organı:
Devletin yargı görevi,anayasamıza göre bağımsız mahkemelerce yürütülür. Mahkemeler bağımsızdır.
Hiçbir organ, makam, kurum veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere;
Emir ve talimat veremez, Genelge gönderemez, Tavsiye ve telkinde bulunamaz. Yasama ve yürütme organları da, mahkeme kararlarına uymak zorundadır.

Ülkemizde görev yapan yüksek mahkemeler şunlardır:
Ø     Anayasa Mahkemesi
Ø      Yargıtay,
Ø     Danıştay
Ø     Askeri Yargıtay
Ø     Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Ø     Uyuşmazlık Mahkemesi
Ø     Sayıştay

DEMOKRASİ VE YÖNETİM:
Demokrasi: Birbirinin düşünce ve davranışlarına hoşgörülü, toplum kurallarına saygılı, özgür ve yasalar önünde eşit olan insanların yaşam biçimidir. Ülkemiz demokrasiyle yönetilmektedir.
Sorunların her zaman kurallarla ve kurumlarla çözüm bulunması gerekmez. Sorunları dile getirmek, sorunun çözümüne katılmak da demokratik yaşamın temelidir.
Bizim belli görevlerimiz olduğu gibi, ülkemizde işleyişin devam edebilmesi için farklı sorunların çözümüne yardımcı olacak merkezi yönetim birimleri vardır. Devletin yönetimi; merkezi yönetim ve yerinden yönetim olmak üzere ikiye ayrılır.
Ülkemizde devletin yönetim yapısı yasalarla belirlenmiştir.

MERKEZİ YÖNETİM:
Merkezi yönetim, devlet işlerinin başkentten yönetildiği idari sistemdir. Ülkemizin başkenti Ankara'dır. Bu nedenle ülkemizin merkezi yönetim birimleri Ankara'da bulunur.
Ülkemizde merkezi yönetimin başında Cumhurbaşkanı, Başbakan veBakanlar Kurulu bulunmaktadır.

Cumhurbaşkanı:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk ulusunun birliğini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti'nin içeride ve dışarıda temsilcisidir.

Başbakan:
TBMM üyeleri arasından cumhurbaşkanı tarafından atanır. Bakanlar Kurulunun (hükümetin) başkanıdır. Bakanlar arasında iş birliğini sağlar.
Bakanlar Kurulu:
Başbakan ve bakanlardan oluşur. Bakanlar Kurulu'na hükümet de denir. Bakanlar, başında bulundukları bakanlıkların en yüksek yöneticileridir.
Bakanların listesi, Başbakan tarafından milletvekilleri arasından oluşturulur. Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra göreve başlar.
Bakanlar Kurulu, çalışmalarında TBMM'ye karşı sorumludurlar.

YAŞADIĞIMIZ YERİN YÖNETİMİ:
Ülkemiz, devletin kamu hizmetlerini her yere daha rahat götürebilmesi, toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi amacıyla il ve ilçelere ayrılmıştır.Türkiye'de 81 ile bağlı olan toplam 923 ilçe bulunmaktadır.

İL YÖNETİMİ:
İllerde merkezi yönetimin temsilcisi validir. İlçelerde kaymakamdır. Bulundukları yeri devlet adına yönetirler. İl ve ilçelerin sınırları içinde bulunan köylerden hem valiler hem de kaymakamlar sorumludur.
Her bakanlığın il ve ilçelerde müdürlükleri, müdürleri, kamu hizmetlerini yürütecek daire ve kurumları vardır. Merkezde, ilde ve ilçede bulunan bu kamu görevlileri bakan adına çalışırlar. Bakanlığın çıkardığı yasa ve yönetmelikleri uygularlar.
İller yasa ile kurulur. İl yönetimi üç bölümden oluşur.

Bunlar;
Ø                   Vali,
Ø                   İl yönetim başkanları,
Ø                   İl İdare Kurulu'dur.
Vali:
İlde yönetimin başıdır. Aynı zamanda ilde devletin, hükümetin yani bakanlıkların temsilcisidir. Bakanlar Kurulu kararı ve cumhurbaşkanının onayı ile atanır.
❖           İlde yasaları ve hükümet emirlerini uygular.
❖           İl merkezi yönetimi içindeki kuruluşlar arasında iş birliğini sağlar.
İl Yönetim Başkanları: İllerde bakanlıklara bağlı il örgütleri kurulur. Bunlar il müdürlükleri biçimindedir. Görevlerinden dolayı valiye karşı sorumludurlar. Merkezle olan yazışmalarını vali kanalıyla yaparlar.
Bu müdürlüklerden bazıları şunlardır:
Ø       Milli eğitim Müdürlüğü,
Ø       Sağlık Müdürlüğü,
Ø       Emniyet Müdürlüğü,
Ø       Tarım İl Müdürlüğü gibi.
İl İdare Kurulu:
İl idare kurulu; yönetsel alanda valiye yardımcı kuruluştur. Danışma niteliğindeki görevleri yerine getirir.
İLÇE YÖNETİMİ:
İlçeler illere bağlı idari birimlerdir. İlçe yönetimin başındakaymakam bulunur. Valiye bağlı olarak görev yapar. Kaymakam, yasalarla kendine verilen görevleri yerine getirir. Kendisine bağlı kuruluşları denetler, bunlar arasında iş birliği sağlar.
Askeri kuruluşlar ve yargı kuruluşları kaymakamın denetimi dışındadır.
Kaymakamın görevlendirilmesi, İç İşleri Bakanlığı ve cumhurbaşkanının onayı ile gerçekleşir.
Bucak Yönetimi:
Bucak: Coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmetler bakımından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen yönetim birimlerine bucak denir.
Bucak müdürleri tarafından yönetilir. İç İşleri Bakanlığı tarafından atanır.

YEREL YÖNETİMLER:
İllerde, ilçelerde ve köylerde yaşayanlara o bölgelerin gerektirdiği bazı hizmetlerin götürülmesini sağlamak amacı ile kurulan yönetim örgütlerine yerel yönetimler denir.

Belediye Yönetimi:
Nüfusu 2000'in üzerinde olan yerler ile nüfuslarına bakılmaksızın il ve ilçe merkezlerinde halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere hükümet kararıyla kurulmuş yerel yönetim birimidir. Bir şehrin belediye başkanı o şehirde oturan insanlar tarafından seçilir.

İl Özel İdaresi:
İlin yerel ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuştur. Bu hizmetlere mali gücü oranında katkıda bulunur. İl özel idare müdürü, özel idareyi vali adına yönetir.

Köy Yönetimi:
Köy, en küçük yönetim birimleridir.Köy yönetiminin başında muhtar bulunur. Muhtar yerel seçimlerle belirlenir. Devletin kendisine verdiği görevleri yapar.

ULUSAL EGEMENLİK VE ULUSAL BAĞIMSIZLIK:
Ulus, millet demektir. Egemenlik ise devlet yönetme gücüdür. Bir devletin yasama,  yürütme ve yargı güçleri ile silahlı güçlerinin  tümüdür. Egemenlik tüm bu güçleri kullanabilme,  emretme ve emirlerini yerine getirebilme gücüdür.  Egemenlik, bir milletin geleceği ile ilgili son sözü  söyleme ve son kararı verebilme yetkisi ve  gücüdür.
        Ulusal Egemenlik ise devlet yönetme gücünün millete(ulusa) ait olmasıdır. Devleti  yönetme yetkisine sahip olanların(devlet  yöneticilerinin), bu yetkiyi ulustan almalarıdır. Devleti yönetecek kişilerin, millet tarafından seçilmesi demektir.
Ulusal bağımsızlık; başka devletlerin sömürgesi olmamak, hür yaşamak demektir.

BAĞIMSIZLIK SEMBOLLERİMİZ:
Bir ülkenin özgür ve bağımsız olduğunu gösteren çeşitli semboller vardır. Bu semboller değerlidir. Devletler için çok önemlidir. Özgür bir şekilde yaşamımızı sürdürebilmek için onları korumalı ve saygı göstermeliyiz. Devletimizin bağımsızlık sembolleri şunlardır:
Ø                   Bayrağımız,
Ø                   İstiklal Marşımız,
Ø                   Atatürk ve Anıtkabir,
Ø                   Dilimiz,
Ø                   Cumhurbaşkanlığı Forsu,
Ø                   Başkentimiz,
Ø                   Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Ø                   Türk Lirası (Paramız)
Ø                   Anayasamız,
Ø                   Milli Takımlarımız, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız
Bayrağımız:

Ø                  Ülkemizin en önemli bağımsızlık sembolüdür. Rengini vatan için can veren şehitlerimizin kanından alan bayrağımız bizim için çok kutsaldır.
Ø                  Bayrağımızdaki ay bağımsızlığın, yıldızda şehitlerimizin simgesidir.
Ø                  Bayrağımızdaki kırmızı renk eski Türk geleneklerine göre hâkimiyeti anlatır.
Ø                  Beyaz renk güç, ululuk ve adaletin yanında temizliği de ifade eder.
Ø                  Bayrağımızın resmi şekli 29 Mayıs 1936 yılında çıkarılan "Bayrak Kanunu" ile belirlenmiştir.
İstiklâl Marşımız:

Ø                  İstiklal Marşımız da bayrağımız gibi ulusal egemenlik sembollerindedir. İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif ERSOY'dur.
Ø                  Marşı'mız TBMM tarafından 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmiştir. Törenlerde söylediğimiz şekliyle 1930 yılında Osman Zeki ÜNGÖR tarafından bestelenmiştir.
Ø                  Bayrağa ve İstiklal Marşı'na saygı her Türk'ün milli görevidir.

          Atatürk ve Anıtkabir:

Ø                  Türk milletinin bağımsız ve egemen bir ulus olmasında en büyük pay Atatürk' ündür. Bu nedenle Atatürk ve anıtkabir bağımsızlık sembollerimizdendir.
Cumhurbaşkanlığı Forsu:
Ülkemizin birliğini temsil eden cumhurbaşkanlığı forsu da ulusal egemenlik sembollerimizdendir.
Cumhurbaşkanlığı Forsu; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ikametgâhında, ziyareti süresince bulunduğu yerde, bayrak direğine çekilir, gece ve gündüz çekili kalır.
Cumhurbaşkanlığı Forsundaki 16 yıldız; Türklerin tarihte kurduğu devletleri temsil eder.

Başkentimiz:
Bağımsız her ülkenin bir başkenti vardır. Türkiye'nin başkenti Ankara'dır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi: Milli Mücadele sırasında 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, ülkemiz için ulusal egemenlik sembolümüzdür.

Paramız (Türk Lirası):
Ülkelerin bağımsızlık sembollerinden biri de paradır. Paralarda bir takım semboller ve kültürel öğeler bulunur. Paralar bu özellikleriyle ulusal egemenlik sembolü kabul edilir.
Ülkemizin para birimi Türk Lirasıdır.

Dilimiz:
Bağımsız olan her ülke yazışmalarını belli bir dil ile yapar. Ülkemizde resmi dil Türkçe'dir. Bu nedenle Türkçemiz de egemenlik sembo llerimizdendir. Anayasamız:
Uluslar kendi değerlerini barındıran anayasalar yaparlar. Anayasa, milletin ideal yaşam tarzını yansıtır. Bu yönüyle de anayasa bağımsızlığı simgeler. T.C Anayasası milletimizin egemenlik sembollerimizdendir. 

Milli Takımlarımız:
Ülkemizin dünya devletleri karşısında temsil eden milli takımlarımız da egemenlik ve bağımsızlık sembollerimizdendir.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız:TBMM'nin açıldığı gün olması ve millet egemenliğinin gerçekleşmesi yolunda atılmış en önemli gün olduğu için ulusal egemenlik sembollerimizdendir.

Karabük Demir-Çelik Fabrikasının devlet tarafından kurulması

Tarımda modern yöntemlerin uygulanması
Maden Tetkik Arama Enstitüsünün açılması
Kabotaj Kanunu’nun kabulü
Demir yollarının devletleştirilmesi

İNKILAPÇILIK
İnkılap: Eskimiş, çağdışı kalmış bir toplum ve devlet düzeninin daha iyi bir duruma getirilmesi için yapılan köklü değişikliklerdir.
İnkılapçılık ilkesi; Türk toplumunun sürekli gelişmeye, yenileşmeye açık olmasını sağlamıştır.
İnkılapçılık ilkesi sürekli yeniyi, iyiyi, güzeli esas almıştır.
Özellikleri:
o Kurumların sürekli yenilenmesi, çağa ayak uydurması anlamına gelir.
o Gelişmesi durmuş olan bütün kurum ve kuruluşları kaldırıp yerine daha yeni ve daha çağdaş olanını getirir.
o Bütün yenilikler bu ilke doğrultusunda yapılmıştır.
İnkılapçılık İlkesi Doğrultusunda Gerçekleşen İnkılaplar:
Gerçekleştirilen bütün inkılaplar bu ilkenin uygulama örnekleridir.

ATATÜRK’ÜN SON GÜNLERİ
Atatürk’ün Türk milletini hak ettiği çağdaş toplumlar seviyesine çıkarmak için ülke içinde pek çok inkılap geçirmiştir. Milletine, iyinin ve doğrunun yolunu gösterdi. Kendisini düşünmeden yaptığı bu çalışmalar genç sayılabilecek bir yaşta sağlığının bozulmasına neden oldu. 1938 yılı başlarında Bursa’ya yaptığı bir gezi sırasında hastalanan Atatürk Çankaya Köşk’ünde bir süre dinlendi. Sağlık kontrolünden geçirildi.

Mayıs ayında güney illerini kapsayan bir inceleme gezisi kendisini yorduğu için yeniden hastalandı. Ankara’ya döndü. Oradan da tedavi olmak ve dinlenmek için İstanbul’a gitti. Ancak aynı dönemlerde dış politikada da hayati gelişmeler yaşanmaktaydı. Fransa’nın Hatay’dan çekilmesinden sonra Hatay’ın durumu belirsiz bir hal almıştı. Atatürk; Hatay’ın Türkiye’ye katılmasına büyük önem vermekteydi. Bu nedenle doktorların kesin dinlenmesi talimatına rağmen Hatay’a gitti. Burada incelemelerde bulundu. Bu durum Hatay halkı üzerinde önemli etki bıraktı. Yapılan oylama sonucu Hatay aynı yıl Türkiye’ye katıldı.

Bu yoğun tempo Atatürk’ün hastalığının artmasına neden oldu. Tüm dünyaya örnek olan büyük önder, 10 Kasım 1938 yılında saat dokuzu beş gece İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu.Bu haber Türk milletini ve bütün dünyayı derin bir üzüntüye boğdu.
19 Kasım günü naaşı, top arabasıyla Gülhane Parkı’na götürüldü. Buradan Yavuz zırhlısı ile İzmit’e oradan da özel bir trenle Ankara’ya getirildi.

21 Kasım 1938 tarihinde yabancı devletlerin de gönderdiği askeri birliklerle temsil ettiği büyük bir devlet töreni yapıldı. Naşı, Etnoğrafya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabre konuldu.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Değerli Ziyaretci;

1- Bu konu ile ilgili sorunuz veya tavsiyeniz varsa yorum ekleyerek bizle ve diğer ziyaretçilerimizle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

2- Yorumlarınızda sorduğunuz sorular araştırıldıktan sonra cevaplanacaktır. "Bana Bildir" butonu işaretlemeniz halinde sorunuz cevaplandığında bildirim alacaksınız.

3- Herhangi bir üyeliğiniz yoksa, Anonim Kullanıcıyı seçerek de yorum ekleyebilirsiniz.

Yorum Gönder (0)