Nedirkibu.com da öğrencilerin online olarak internetten dersler hakkında bilgi alabilmeleri bazı konuları sayfalarımızda detaylı bir şekilde yayınlıyoruz. Ders notları kategorisinden sayfamızda paylaşılan ders özetlerine ulaşabilirsiniz.
SOSYAL BİLGİLER
Çocuklar toplumun geleceği ve yeryüzünün neşe kaynağıdır. Yeryüzünde yedi kıta üzerinde milyarlarca çocuk yaşar. Her çocuğun yaşadığı ülkenin şartlarına göre yaşam biçimi, konuştuğu dil, gelenek ve görenekleri farklı farklıdır. Deri rengi farklı, kişilikleri farklı farklıdır.
Dünyanın farklı yerlerinde yaşasalar da, değişik kültürlere sahip olsalar da bütün çocukların bazı ortak özellikleri vardır:
Bütün çocuklar oyundan ve oyuncaklardan hoşlanır. Erkek çocukların çoğu futbol, basketbol gibi hareketli sporlardan hoşlanır. Kızlar ise ip atlamaktan, bebekleriyle oynamaktan hoşlanır.
Dünyanı tüm ülkelerinde çocuklar tanımayı, arkadaşlarıyla gezi etkinliklerine katılmayı severler.Bir parka gidip salıncaklara binmekten, kaydırakta kaymaktan bütün çocuklar zevk alır.
Çocukların sevdikleri yiyecekler de birbirine çok benzer. Şekere, çikolataya, dondurmaya bütün çocuklar bayılır.
Kız olsun, erkek olsun bütün çocuklar çizgi film izlemeyi, bilgisayar oyunları oynamayı severler.
Bütün çocuklar resimli kitapları, çizgi romanları severek okurlar.
Çocukların ortak özellikleri olduğu gibi ilgi alanlarında da benzerlik görülebilir. Örneğin, bilime ilgi duymak, araştırma, koleksiyon yapmayı sevmek, dans etmek, bir enstrüman çalmak gibi.
Çocuk olmaktan dolayı ama en önemlisi insan olduğumuz için pek çok ortak özelliğimiz vardır.
Farklı milletlerden, farklı kültürlerden de olsa tüm dünya çocuklarının ortak özelliklerinden biri de oyun oynamaktadır. Hatta çocuklar; birbirlerinin dilini bilmeseler bile oyun oynayabilmektedirler.
Oyun, çocukların gelişmesi ve kişilik kazanması için sevgiden sonra gelen ikinci en önemli ruhsal besindir.
Çocuğun oyun oynaması, onun gelişimi açısından çok önemlidir. Çocuk oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri serpilir, becerisi artar. Çünkü oyun çocuğun en önemli doğal öğrenme ortamıdır.
Dünya'nın neresinde olursa olsun, tüm çocuklar;
® Sevmeyi ve sevilmeyi, ® Korunmayı, ® Sağlıklı bir şekilde bakılıp büyütülmeyi, hak eder ve ister.
Tüm çocukların en büyük ortak özelliği ise sevgiye, ilgiye, bakıma, korunmaya, paylaşma ve sosyalleşmeye olan ihtiyaçlarıdır.
ÜLKELER VE EKONOMİK ALIŞVERİŞ:
Mal hizmetlerin alınıp satılması alışveriş olarak adlandırabiliriz. Alışverişlere ekonomik faaliyetlerdir. Ekonomik faaliyetler kişiler arasında yapılabildiği gibi ülkeler arasında da yapılabilir.
Ülkeler, ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yaparlar. Bazı ürünlerin üretimi yetersiz kaldığında bu
ihtiyaçlarını diğer ülkelerden karşılarlar. Böylece ülkeler arasında ekonomik alışveriş oluşur. Satın aldığımız bazı ürünlerin etiketlerinde "Made in Taivvan", "Made in Japon" gibi ifadeler görürüz. Bunlar, o malın nerede üretildiğini belirten ifadelerdir.
Ticaret: Bir ürün ya da hizmetin alınması ya da satılması yoluyla ekonomik etkinliklere ticaret denir.
Farklı ülkelerdeki insanların birbirleriyle ticaret yapmasına dış ticaret denir.
Ülke içerisinde yapılan ekonomik faaliyetlere ise, iç ticaret denilmektedir.
İHRACAT:
Bir ülke ürettiği ürünlerin fazlasını başka ülkelere satar. Buna ihracat denir.
Dünya ihracat listelerinde Türkiye 33. en büyük ihracatçı konumunda yer alıyor. Bu listede Almanya 1,36 trilyon dolarlık ihracatıyla başı çekerken onu Çin, ABD ve Japonya takip etmektedir.
Başlıca İhraç Ettiklerimiz:
^ Tarım Ürünlerimiz: Pamuk, fındık, kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, turunçgiller, tütün, antepfıstığı, çay, zeytin ve zeytinyağı, kuru kayısı.
^ Hayvansal Ürünlerimiz: Yün, deri, yumurta,canlı hayvan.
^ Madenlerimiz: Krom, bakır, demir, tuz, çinko,bor minerali, manganez, cıva, mermer
^ Dokuma ve Tekstil: Pamuk ipliği, kumaş, hazır giyim, deri eşya, halı
^ Sanayi Ürünleri: Demir-çelik, otomobil, beyaz eşya, televizyon, mobilya, kimyasal ürünler, gübre, cam, seramik, çimento Toplam ihracatımızın yaklaşık %40'ını oluşturan ilk 7 ülke şunlardır:
Ø Almanya,
Ø İngiltere,
Ø İtalya,
Ø Fransa,
Ø Rusya
Ø İspanya
Ø ABD
Komşu Ülkelerin İhracatımızdaki Yeri:
Yunanistan, Bulgaristan, İran, Azerbaycan, Suriye, Gürcistan şeklinde sıralanmaktadır.
Ülkemizin komşu ülkelerle olan ihracatında ana ürün sanayi ürünleridir. Bu durum ülkemizin komşu ülkelere göre saniyede geliştiğinin göstergesidir.
İTHALAT:
Bir ürünü, ham maddeyi veya hizmeti başka bir ülkeden satın alma işine "ithalat"denir.
Ülkeler şu nedenlerden dolayı ithalat yaparlar:
Satın alınan ürün ya da ham madde o ülkede hiç üretilmiyor ya da bulunmuyor olabilir.
Var olan kaynaklar, ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmayabilir.
Dışarıdan alındığında daha ucuza mal olabilir ya da daha kârlı olabilir.
Başlıca İthal Ettiklerimiz:
v Petrol ve petrol ürünleri (ilk sırada yer alır).
v Makine ve ulaştırma araçları.
v Elektronik cihazlar(cep telefonu, bilgisayar ve bilgisayar parçaları, fotokopi makinesi, faks, televizyon, müzik sistemleri, elektronik oyuncaklar gibi)
v Demir - çelik ürünleri
v Taşkömürü, alüminyum, fosfat
v Kimyasal maddeler
v İlaç
v Optik aletler
v Lüks tüketim maddeleri (otomobil, giysi süs eşyaları, mobilya, dekorasyon malzemeleri gibi)
v Kahve, muz, kakao, pirinç gibi tarım ürünleri
İthalatımızda İlk Ona Giren Ülkeler: Almanya, İtalya, Rusya, Fransa, İngiltere, ABD, İsviçre, Çin, İspanya, İsrail'dir.
Komşu Ülkelerin İthalatımızdaki Yeri:
İran (Petrol ve ürünleri),
Bulgaristan (Demir dışı metaller),
Yunanistan (Tarımsal ham maddeler),
Suriye (Petrol ve ürünleri),
Gürcistan(Madencilik ürünleri),
Azerbaycan (Petrol ve ürünleri)
Türkiye'nin dış ticaretinde ithalat daha fazla yapılmaktadır. İthalatta en çok sanayi ürünleri satın alınır. Ülkemiz bir tarım ülkesi olduğundan en az tarım ürünü ithal edilir. Türkiye'nin en fazla ithalat ve ihracat yaptığı ülkelerin başında Almanya gelir.
Ülkelerin ithalat ve ihracatları üretimleriyle, üretimleri de iklim, yer şekilleri ve var olan kaynaklarıyla ilişkilidir. Örneğin buğdayın yetişmediği bir ülkenin buğday ihracatı yapması söz konusu olmaz. Aksine böyle bir ülkede buğday ithalatına ihtiyaç duyulabilir; ihtiyaç fazlasın ürünlerin de talep ölçüsünde ihracatı yapılır. Türkiye, uluslar arası ekonomik faaliyetlerin çok yoğun olduğu bir ülkedir. Ülkemizin diğer ülkelere daha çok tarım ve hazır giyim ürünleri ihraç ettiğini, özellikle de hemen hemen her ülkeye fındık satmaktadır. Diğer ülkelerden ise petrol, ecza ürünleri, sanayide kullanılacak makine ve teknolojik ürünler almaktadır.
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE ULAŞIM
Eski dönemlerde ülkeler arası ticaret genellikle hayvanlarla ve küçük gemilerle yapılıyordu. Hayvanlara ve gemilere yüklenen mallar, haftalarca süren yolculuktan sonra atılacağı ülkeye ulaştırılıyordu. Ayrıca haberleşme(iletişim) araçları da henüz gelişmediği için yolculardan uzun bir süre haber alınamıyordu.
Zamanla gemiler büyüdü, hızlandı, okyanuslara ve büyük dalgalara dayanıklı hale geldi.
Demir yolu ulaşımının başlaması ve gelişmesi ile ülkeler arası ticari taşımacılığında büyük kolaylıklar sağlandı. Böylece ülkeler arası ticaret daha kolay, daha hızlı, daha az tehlikeli hatta daha kazançlı hale geldi.
Günümüzde iletişim ve ulaşım teknolojisinin hızla gelişmesi ülkeler arası ekonomik ilişkileri olumlu yönde etkilemiştir. Uçak, tren, gemilerle taşımacılık ve ulaşım alanlarında ortaya çıkan sorunlar en aza indirilmiştir. Zamandan tasarruf edilerek daha fazla miktarda ürün taşınmaktadır.
Bir yerden bir yere ticari mal taşımak için en çok uçak, gemi, tren, tır ve kamyon kullanılır. Zamanla bu ulaşım araçları gelişerek daha hızlı ve daha çok yük taşıyabilir hâle gelmişlerdir. Eskiden onlarca at arabasının taşıyabildiği yükü, bugün bir tır tek başına taşıyabilmektedir.
Ulaşım araçlarından bir defada en çok yük taşıyabileni gemilerdir. Gemilere yüklenen "konteynır"lar gemiden indirilip tırlara yüklendikten sonra gideceği yere karayoluyla ulaştırılmaktadır.
İnsanlar birbirleriyle iletişime geçmeden ticaret de yapamazlar. Yurtdışından mal almak veya yurtdışına mal satmak isteyen bir kimse öncelikle karşısındaki kişiyle iletişime geçmelidir.
Haberleşme teknolojisinin gelişmesiyle ülkeler arası uzaklığın önemi azalmış, iletişim kolaylaşmıştır. Televizyon ve internette yayınlanan reklâmlar sayesinde üretilen ürünler tüm dünyada daha kolay tanıtılmaktadır.
Ülkeler ürünlerini internet siteleri üzerinden satabilmektedirler. İnternet, uydu sistemleri, faks, telefon vb, iletişim araçları ticaretin artmasını, hızlanmasını sağlamıştır.
ORTAK MİRAS ÖGELERİ
Miras, bir neslin kendisinden sonra gelecek kuşaklar bıraktığı her şeydir.
Ortak Miras: İnsanlığın kuşaktan kuşağa bıraktığı maddi ve manevi değerlerin tümüne ortak miras denir.
Düşünce, edebiyat, sanat, bilim, teknoloji, mimari gibi maddi ve manevi değerler bütünüdür. Bu ürünler bütün inanlar için anlamlıdır ve bu nedenle de insanlığın ortak mirası olarak kabul edilirler.
Bu bırakılan öğelerin bir kısmı insan emeğiyle yapılmış eserler, bazıları ise doğal olarak oluşan eserlerdir.
Doğal Varlıklarımızın Bazıları:
^ Kapadokya, ^ Damlataş Mağarası, ^ Ölüdeniz, ^ Manyas Kuş Cenneti'dir.
İnsan Yapımı Varlıklarımızdan Bazıları:
^ Aspendos, ^ Topkapı Sarayı, ^ Ayasofya, ^ Nemrut'tur.
Ortak Mirasın Özellikleri:
Ortak miras, tüm insanların binlerce yıl süresince oluşturduğu birikimlerdir. Ortak miras, tek bir ulusa ait değildir, tüm insanlığın malıdır. Ortak mirasa katkıda bulunmak, tüm insanlığın yararınadır.
Her insan ve millet ortak mirasın ürünlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Ortak mirası korumak ve yeni katkılar sağlamak tüm insanlığın görevidir.
Ortak Mirasın Korunması: Bilim, edebiyat ve düşünce ürünleri kütüphanelerde, sanat ürünleri ise müzelerde korunmaktadır. Ayrıca kütüphane ve müzelerde korunamayacak özelliğe sahip olan tarihi ve doğal zenginlikler de uluslar arası örgütler ve hükümetler tarafından "sit alanı" ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Sit Alanı: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları ile önemli tarihi olayların yaşandıkları yerler ve tespiti yapılmış doğal güzellikleri ile korunması gerekli alanlardır.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO 1972'de kabul edilen bir anlaşmayla dünyanın korunması gereken kültürel ve doğal varlıkları için bir "Dünya Mirası Listesi" oluşturdu. Anlaşma, bu listeye alınan kültür hazineleri veya doğal alanların uluslar arası işbirliği yoluyla, sıkı kurallar altında, bulunduğu ülke hükümeti tarafından korunmasını öngörüyor. Kültürel Miras Alanları: Tarihi binalar, arkeolojik alanlar, anıtsal heykeller veya tablolar olabileceği gibi bütünüyle bir kent veya kentin belirli bir alanı da olabilir. Doğal Miras Alanları: Benzersiz güzellikleri olan bölgeler, dünyada türleri tehlike altında bulunan bitki ve hayvan varlıklarının yaşadıkları yerlerdir. Hem doğal hem kültürel yerler yan yana olduğu bölgeler de karma miras alanlarıdır.
Düzenli olarak yenilene listede 2007 yılı itibariyle 138 ülkeye ait 830 varlık bulunmaktadır. Bunların 644'ü kültürel, 162'si doğal, 24'ü ise kültürel ve doğal varlıktır.
Türkiye'de bulunan tarihi eserlerin 9 tanesinin Dünya Miras Listesine alınmıştır.
ÜLKEMİZDEKİ ORTAK MİRAS ÖGELERİ
| |
Pamukkale
|
Kapadokya
|
İstanbul'un Tarihi alanları
|
Safranbolu
|
Boğazköy (Hattuşaş)
|
Nemrut Dağı
|
Xanthos-Letoon
|
Truva
|
Divriği Ulu Camii
|
Ortak miras ögelerinden bazıları tüm ülkeler tarafından "Dünyanın Yedi Harikası"olarak kabul edilmiştir. Dünyanın yedi harikasını inceleyelim: Babil'in Asma Bahçeleri Dünya'nın yedi harikasından biridir. Bugünkü Irak'ın güneyinde bulunan ve döneminde Babil uygarlığının başkenti olan Babil kentindeki kraliyet sarayındaki bahçelerden oluşur. Babil'in Asma Bahçeleri, bir dizi tapınağın teraslarında kurulmuş olan çatı bahçeleriydi. Bu bahçeler, kurulan bir sistemle, Fırat Nehri'nin suyu bu bahçelere pompalanarak yapılıyordu.
Bahçeler, Kral II. Nabukadnezar tarafından yaptırıldı. Efsaneye göre, II. Nabukadnezar bu bahçeleri, Asur Kralı III. Adadnirari'nin annesi olan Kraliçe Sammu-Ramat'ı veya anavatanını ve yeşilliği özleyen Medialı karısı Amystis'i avutmak için yapmıştı. Babil'in Asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil'in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır.
İskenderiye Feneri Dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri, Antik Çağın en ünlü deniz feneridir. Bu fener, daha sonra yapılan tüm fenerlere bir örnek teşkil etmiştir. MÖ 280 yıllarında İskenderiye Limanı'ndaki Pharos Adası'nda Knidoslu Sostratros tarafından yaptırılmıştır.
Fener üç katlı idi. Fenerin alt katının kare, orta katının sekizgen ve üst katının silindir şeklinde olduğu söylenir. Yüksekliği konusunda anlatılanlar değişiktir; bazılarının söylediklerine bakılırsa 180 metreydi. Tepesinde, İskenderiye Limanı'na giren gemilere yol gösteren bir ışık yanardı. Fener, 1375'te olan bir deprem sonucu yıkıldı.
Mısır Piramitleri
Mısır'da El - Gize yakınlarında bulunan piramit şeklindeki firavun mezarlarıdır. MÖ 2613 -2494 yılları arasında Mısır'da hüküm süren 4. sülale döneminde yaptırılmıştır. Toplam üç tane olan piramitler, dünyanın yedi harikasından biri kabul edilir. Bu piramitlerin adları Keops, Kefren ve Mikerinos'tur. Keops Piramidini, 4. sülalenin ikinci firavunu olan Keops yaptırmıştır. Keops Piramidi, üç piramidin en büyüğü olduğundan Büyük Piramit adıyla da anılır. Kefen piramidini ise, 4. sülalenin dördüncü firavunu olan Kefren tarafından yaptırılmıştır. En son inşa edilmiş olan Mikerinos Piramidini de, 4. sülalenin altıncı firavunu Mikerinos yaptırmıştır. Bu üç
firavununun mezarları kendi yaptırdıkları piramitlerin içindedir. Firavunlar, öldükten sonra bir çok değerli eşyası ile birlikte gömüldüler. Fakat her üç mezarda zaman içinde sürekli yağmalandıklarından, bugün bu eşyaların çoğu bulunamamaktadır.
Eski Yunan tarihçisi Heredots, tam anlamıyla bir teknik ustalık ve mühendislik harikası olan bu piramiterin yapımının 20 yıl sürdüğünü ve yapımında yaklaşık 100 bin kişinin çalıştığını ileri sürmüştür. Tahminlere göre, Keops piramidi insan elinden çıkan yapıtların en büyüğüdür. Bu görkemli yapı için her biri ortalama 2,5 ton ağırlığında yaklaşık 2,3 milyon blok taş kullanılmıştır.
Bu üç piramidin araziye yerleştirilmelerinde kullanılan geometri bilgisi, taşların kesimindeki titizlik, yapının dev boyutu, kullanılan taşların ağırlığı ve piramitlerin yapıldığı dönemdeki koşullar düşünüldüğünde ortaya çıkan birçok soru bugün hâlâ çözülememiştir. Ağır yükleri kaldırmak için kullanılan makaralı halat sistemini bilmeyen Eski Mısırlıların, piramitleri nasıl inşa ettiklerine dair ortaya atılan düşüncelerden en inandırıcı olanı, piramitle birlikte yükselen, tuğla, toprak ve kumdan yapılmış rampalar yaparak taş blokları bunların üstünde kızaklar, silindirik takozlar ve manivelalar aracılığı ile çektikleridir.
Mısır Piramitleri, henüz sırları çözülmemiş olarak, güzellikleriyle insanı büyüleyici güzelliktedir.
Rodos Heykeli
Dünyanın yedi harikasından biri olan Rodos Heykeli, Güneş tanrısı Helios'un tunçtan yapılma dev heykelidir. Heykel, Lindoslu Khares tarafından Rodos Limanı'nın ağzına yapılmıştır.
Orta Çağdan kalan bir inanca göre heykelin bacakları arasından gemiler geçiyordu. Fakat bu teknik olarak olanaksızdır. Yaklaşık olarak32 metre yüksekliğinde olan Rodos Heykeli, MÖ 305-MÖ304 yılları arasında kuşatma altında bulunan Rodos'un kuşatmadan kurtulması anısına yapılmıştır. Heykel, kuşatmadan kalan tunç gereç ve silahların eritilmesiyle yapılmıştır. Rodos Heykeli, MÖ 280'den 225'e kadar, gemicilere karayı gösteren bir işaret görevini gördü, daha sonra adayı sarsan bir deprem sonucu yıkıldı.
Zeus Heykeli
Dünyanın yedi harikasından biri olan Zeus Heykeli, Yunanistan'da Olympia kentindeki Zeus Tapınağı için yaptırılmıştır. 12 metre yüksekliğindeki görkemli heykel, MÖ 430'larda büyükYunan heykelcisi Pihidias tarafından sekiz yılda yapılmıştır.
Dev bir sandalyeye oturmuş olan Zeus heykelinin sağ elinde bir Nike heykeli, sol elinde ise üstüne kartal konmuş bir asa vardı. Heykelin giysileri altın, bedeni fil dişi ve gözleri değerli taşlardan yapılmıştı. Günümüze hiçbir kopyası ulaşmayan heykelin, MS 426 yılında Zeus tapınağının yıkılması sırasında ya da bu olaydan 50 yıl sonra Kontantinopolis'teki (İstanbul) bir yangında yok olduğu düşünülmektedir.
Mauselion
Dünyanın yedi harikasından biri olan Mauselion, MÖ 353 yılında ölen Karya Kralı Mausolos için Halikarnas'ta (Bodrum) yaptırılan anıt mezardır. Mauselion, Kral Mausolos'un Kraliçe Artemisia tarafından yaptırılmıştır. Mezarın yapımında dönemin en önemli mimar ve heykelcileri çalışmıştır.
Bugün büyük anıt mezarlar için kullanılan "mozole" sözcüğü Mausolos'un Halikarnas'taki bu anıt mezarından gelmektedir. Mezar, 15. yüzyıldan önce bir deprem sonucu yıkılmıştır.
Daha sonra, bugünkü Bodrum Kalesi'ni yapanlar, mezarın kalıntılarını kullanmışlardır.
Artemis Tapınağı
İzmir yakınlarındaki Ephesos'ta bulunan dünyanın yedi harikasından biridir. MÖ.560-50 yılları arasında Lidya Kralı Kroisos tarafından ion düzeninde yaptırıldı. Tapınak MÖ 356 yılında bir
deli tarafından yakıldı. Bunun üzerine, yanan tapınağın temelleri üzerine yeniden inşa edilmeye başlandı ve MÖ 344 - 250 yılları arasında tamamlandı. Artemis tapınağı, o güne kadar yapılan Yunan tapınaklarının en büyüğüydü. Zemini bataklık olduğundan tapınak, 3 m yüksekliğindeki 13 basamaklı kaide üstüne oturtuldu. Tümüyle mermerden yapılan tapınaktaki heykeller tam bir şaheser niteliğindeydi. MÖ 262 yılında bir istilâcı tarafından yıkıldı fakat tekrar onarılmadı.
Tapınağın ilginç özelliklerinden biri de bir banka gibi görev yapmasıydı. Tapınağa armağan edilen ya da emanet olarak bırakılan değerli eşyaları kabul etme, tapınak bütçesinden kredi verme gibi görevleri Başrahip Megabysos üstlenmişti. Artemis Tapınağının birtakım ayrıcalıkları da vardı. Bunlardan en önemlisi, tapınağa sığınıldığında burada kaldığı sürece dokunulmazlık hakkının tanınmasıydı. Bu durum pek çok suçlunun tapınakta toplanmasına neden olmuştur.
Dünyanın yedi harikasından, günümüze sadece Mısır piramitleri kalabilmiştir. Diğer altı harika ise savaş, deprem ve yangın gibi sebeplerden dolayı yok olmuş, günümüze ulaşamamıştır.
DÜNYANIN YENİ YEDİ HARİKASI
İsviçre merkezli New7Wonders Vakfı, dünyanın yeni 7 harikasını belirlemek için başlattığı 21 finalist eser katıldı. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 100 milyon kişi cep telefonu ve yeni yedi harika adlı internet sitesinde 6 yıl boyunca oy kullanarak dünyanın yeni yedi harikasını seçti.
Cep telefonu ve internet oylarıyla belirlenen dünyanın yeni 7 harikası şunlardır:
1- Ürdün'deki Petra Antik Kenti,
2- Çin Seddi,
3- Brezilya'daki Kurtarıcı İsa heykeli,
4- Peru'daki Machu Picchu Antik Kenti,
5- Meksika'daki Chichen Itza Piramidi,
6- İtalya'nın Roma kentindeki Kolezyum,
7- Hindistan'daki Taç Mahal
Dünyaca bilinen ve birçoğu UNESCO'nun dünya ortak mirası listesinde yer alan bazı eserler şunlardır:
Çin Seddi(Çin):
Milattan önce 300'lü yıllarda yapılan ve uzaydan görülen insan yapımı tek eser olan Çin Seddi 3000 km uzunluğunda bir settir. Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanan set dünyanın en iyi savunma duvarıdır.
Özgürlük Anıtı (ABD):
Fransızların hediyesi olan, New York'ta 1886 yılında dikilen anıt heykel, sağ elinde bir meşale, sol elinde ise tablet bulunmaktadır. Tabletin üstünde 4 Temmuz 1776 tarihi (Amerika Bağımsızlık Bildirgesi'nin yayınlandığı tarih) yazılıdır. Heykelin başındaki tacın 7 sivri ucu, 7 kıtayı veya 7 denizi simgeler. Heykelin yüksekliği 46 m, kaidesi ile beraber 93 metredir.
Pisa Kulesi(İtalya):
İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde yer alan ve 1100'lü yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine, 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır.
Tac Mahal (Hindistan)
1652 yılında Hindistan'da hüküm sürmüş Cihan Şah'ın eşi anısına yaptırdığı anıtsal yapıdır. Dünyaca aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bir mezar anıtıdır.
Kremlin Sarayı (Rusya):
1500'lü yıllarda yapılan Moskova'daki Kremlin Sarayı, bu yüz yıla kadar devlet yöneticilerinin ikametgâhı olmuştur.
Petra Antik Kenti(Ürdün):
1985 yılında UNESCO tarafından Dünya miras listesine alınmıştır. Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir. Dünyanın yeni yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir.
Machu Picchu Antik Kenti (Peru): 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya mirası listesine alınmıştır. And Dağları'nda bir dağının zirvesinde, 2360 m yükseklikte kurulmuştur. Machu Picchu Antik Kenti, 200'den fazla, merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur. Şehrin 3000 basamağı bugün hala gayet iyi durumdadır.
Chichen Itza Tapınağı(Meksika):
Maya medeniyetinin ekonomik ve politik merkezi olarak hizmet vermiş en meşhur Maya tapınak sitesidir. Piramidin kendisi Maya tapınaklarının en sonuncusu ve en büyüğüdür. 2007 yılında dünyanın yeni 7 harikasından biri olarak kabul edilmiştir.
Coliseum(Kolezyum):
İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Kolezyum, Roma İmparatorluğu ve devamı olan Batı Roma İmparatorluğu'nun başkenti Roma'daki 50.000 kişilik büyük arenadır.(Arena; boğa güreşi, yarış, oyun vb. türlü gösteriler yapılan alandır.)Asıl adı Arena iken, sonradan girişteki etkileyici heykelin adını almıştır.
ORTAK MİRAS VE TURİZM:
İnsanların başka yerleri görmek, tanımak, dinlenmek, eğlenmek, spor ve alışveriş yapmak için yaptıkları gezilere turizm denir. Geziyi yapan kişilerde de turist denir.
Turizm sadece yabancı ülkelerden ülkemize yapılmaz. Kendi vatandaşlarımızın ülkemizi gezmesi iç turizm demektir. Başka ülkelere gidilmesi veya gelinmesi durumuna da dış turizm
denir.
Ülkelerin tanıtılmasında, toplumlar arası ilişkilerin gelişmesinde, önyargıların ve yanlış anlaşılmaların ortadan kaldırılmasında ve dünya barışının sağlanmasında turizmin önemi büyüktür.
Turizm, bacasız fabrika gibidir. Çevreye ve doğaya zarar vermeden en iyi geliri elde etme yollarından biridir. Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelerin turizmden kazandıkları parlar milli gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Ülkemizi tercih eden turistleri ülkelere göre sıraladığımızda birinci sırada Almanları,ikinci sırada Rusları görüyoruz.
Bir turist bir ülkeye seyahat ettiğinde turistik eserleri gezerken o ülkenin insanlarını ve kültürünü de tanır. Turizm sayesinde insanlar birbirlerini tanır, karşılıklı olarak birbirlerine saygı ve sevgi duyarlar Değişik ülke insanları arasındaki yakınlaşma, birbirlerini tanımalarına neden olur. Böylelikle ülkeler arasında dostluk köprüleri kurulur.
Şenlikler, festivaller, yarışmalar ülkelerin tarihi zenginlikleri ile doğal güzelliklerinin ve kültürel özelliklerinin tanıtılmasında çok büyük bir öneme sahiptir.
❖ İlde yasaları ve hükümet emirlerini uygular.
❖ İl merkezi yönetimi içindeki kuruluşlar arasında iş birliğini sağlar.
İl Yönetim Başkanları: İllerde bakanlıklara bağlı il örgütleri kurulur. Bunlar il müdürlükleri biçimindedir. Görevlerinden dolayı valiye karşı sorumludurlar. Merkezle olan yazışmalarını vali kanalıyla yaparlar.
Bu müdürlüklerden bazıları şunlardır:
Milli eğitim Müdürlüğü,
Sağlık Müdürlüğü,
Emniyet Müdürlüğü,
Tarım İl Müdürlüğü gibi.
İl İdare Kurulu:
İl idare kurulu; yönetsel alanda valiye yardımcı kuruluştur. Danışma niteliğindeki görevleri yerine getirir.
İLÇE YÖNETİMİ:
İlçeler illere bağlı idari birimlerdir. İlçe yönetimin başındakaymakam bulunur. Valiye bağlı olarak görev yapar. Kaymakam, yasalarla kendine verilen görevleri yerine getirir. Kendisine bağlı kuruluşları denetler, bunlar arasında iş birliği sağlar.
Askeri kuruluşlar ve yargı kuruluşları kaymakamın denetimi dışındadır.
Kaymakamın görevlendirilmesi, İç İşleri Bakanlığı ve cumhurbaşkanının onayı ile gerçekleşir.
Bucak Yönetimi:
Bucak: Coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmetler bakımından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen yönetim birimlerine bucak denir.
Bucak müdürleri tarafından yönetilir. İç İşleri Bakanlığı tarafından atanır.
YEREL YÖNETİMLER:
İllerde, ilçelerde ve köylerde yaşayanlara o bölgelerin gerektirdiği bazı hizmetlerin götürülmesini sağlamak amacı ile kurulan yönetim örgütlerine yerel yönetimler denir.
Belediye Yönetimi:
Nüfusu 2000'in üzerinde olan yerler ile nüfuslarına bakılmaksızın il ve ilçe merkezlerinde halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere hükümet kararıyla kurulmuş yerel yönetim birimidir. Bir şehrin belediye başkanı o şehirde oturan insanlar tarafından seçilir.
İl Özel İdaresi:
İlin yerel ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuştur. Bu hizmetlere mali gücü oranında katkıda bulunur. İl özel idare müdürü, özel idareyi vali adına yönetir.
Köy Yönetimi:
Köy, en küçük yönetim birimleridir.Köy yönetiminin başında muhtar bulunur. Muhtar yerel seçimlerle belirlenir. Devletin kendisine verdiği görevleri yapar.
ULUSAL EGEMENLİK VE ULUSAL BAĞIMSIZLIK:
Ulus, millet demektir. Egemenlik ise devlet yönetme gücüdür. Bir devletin yasama, yürütme ve yargı güçleri ile silahlı güçlerinin tümüdür. Egemenlik tüm bu güçleri kullanabilme, emretme ve emirlerini yerine getirebilme gücüdür. Egemenlik, bir milletin geleceği ile ilgili son sözü söyleme ve son kararı verebilme yetkisi ve gücüdür.
Ulusal Egemenlik ise devlet yönetme gücünün millete(ulusa) ait olmasıdır. Devleti yönetme yetkisine sahip olanların(devlet yöneticilerinin), bu yetkiyi ulustan almalarıdır. Devleti yönetecek kişilerin, millet tarafından seçilmesi demektir.
Ulusal bağımsızlık; başka devletlerin sömürgesi olmamak, hür yaşamak demektir.
BAĞIMSIZLIK SEMBOLLERİMİZ:
Bir ülkenin özgür ve bağımsız olduğunu gösteren çeşitli semboller vardır. Bu semboller değerlidir. Devletler için çok önemlidir. Özgür bir şekilde yaşamımızı sürdürebilmek için onları korumalı ve saygı göstermeliyiz. Devletimizin bağımsızlık sembolleri şunlardır:
Ø Bayrağımız,
Ø İstiklal Marşımız,
Ø Atatürk ve Anıtkabir,
Ø Dilimiz,
Ø Cumhurbaşkanlığı Forsu,
Ø Başkentimiz,
Ø Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Ø Türk Lirası (Paramız)
Ø Anayasamız,
Ø Milli Takımlarımız, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız
Bayrağımız:
Ø Ülkemizin en önemli bağımsızlık sembolüdür. Rengini vatan için can veren şehitlerimizin kanından alan bayrağımız bizim için çok kutsaldır.
Ø Bayrağımızdaki ay bağımsızlığın, yıldızda şehitlerimizin simgesidir.
Ø Bayrağımızdaki kırmızı renk eski Türk geleneklerine göre hâkimiyeti anlatır.
Ø Beyaz renk güç, ululuk ve adaletin yanında temizliği de ifade eder.
Ø Bayrağımızın resmi şekli 29 Mayıs 1936 yılında çıkarılan "Bayrak Kanunu" ile belirlenmiştir.
İstiklâl Marşımız:
Ø İstiklal Marşımız da bayrağımız gibi ulusal egemenlik sembollerindedir. İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif ERSOY'dur.
Ø Marşı'mız TBMM tarafından 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmiştir. Törenlerde söylediğimiz şekliyle 1930 yılında Osman Zeki ÜNGÖR tarafından bestelenmiştir.
Ø Bayrağa ve İstiklal Marşı'na saygı her Türk'ün milli görevidir.
Atatürk ve Anıtkabir:
Ø Türk milletinin bağımsız ve egemen bir ulus olmasında en büyük pay Atatürk' ündür. Bu nedenle Atatürk ve anıtkabir bağımsızlık sembollerimizdendir.
Cumhurbaşkanlığı Forsu:
Ülkemizin birliğini temsil eden cumhurbaşkanlığı forsu da ulusal egemenlik sembollerimizdendir.
Cumhurbaşkanlığı Forsu; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ikametgâhında, ziyareti süresince bulunduğu yerde, bayrak direğine çekilir, gece ve gündüz çekili kalır.
Cumhurbaşkanlığı Forsundaki 16 yıldız; Türklerin tarihte kurduğu devletleri temsil eder.
Başkentimiz:
Bağımsız her ülkenin bir başkenti vardır. Türkiye'nin başkenti Ankara'dır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi: Milli Mücadele sırasında 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, ülkemiz için ulusal egemenlik sembolümüzdür.
Paramız (Türk Lirası):
Ülkelerin bağımsızlık sembollerinden biri de paradır. Paralarda bir takım semboller ve kültürel öğeler bulunur. Paralar bu özellikleriyle ulusal egemenlik sembolü kabul edilir.
Ülkemizin para birimi Türk Lirasıdır.
Dilimiz:
Bağımsız olan her ülke yazışmalarını belli bir dil ile yapar. Ülkemizde resmi dil Türkçe'dir. Bu nedenle Türkçemiz de egemenlik sembo llerimizdendir. Anayasamız:
Uluslar kendi değerlerini barındıran anayasalar yaparlar. Anayasa, milletin ideal yaşam tarzını yansıtır. Bu yönüyle de anayasa bağımsızlığı simgeler. T.C Anayasası milletimizin egemenlik sembollerimizdendir.
Milli Takımlarımız:
Milli Takımlarımız:
Ülkemizin dünya devletleri karşısında temsil eden milli takımlarımız da egemenlik ve bağımsızlık sembollerimizdendir.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız:TBMM'nin açıldığı gün olması ve millet egemenliğinin gerçekleşmesi yolunda atılmış en önemli gün olduğu için ulusal egemenlik sembollerimizdendir.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız:TBMM'nin açıldığı gün olması ve millet egemenliğinin gerçekleşmesi yolunda atılmış en önemli gün olduğu için ulusal egemenlik sembollerimizdendir.
Değerli Ziyaretci;
1- Bu konu ile ilgili sorunuz veya tavsiyeniz varsa yorum ekleyerek bizle ve diğer ziyaretçilerimizle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
2- Yorumlarınızda sorduğunuz sorular araştırıldıktan sonra cevaplanacaktır. "Bana Bildir" butonu işaretlemeniz halinde sorunuz cevaplandığında bildirim alacaksınız.
3- Herhangi bir üyeliğiniz yoksa, Anonim Kullanıcıyı seçerek de yorum ekleyebilirsiniz.